4 Haziran 2011 Cumartesi

Mutant Kara Fatma

Üniversitede 3. senem. Bizim o zamanlar bir Osmanlıca hocamız vardı, akıllara zarar… Bir not tutturuyordu, dediğinden kimse bir şey anlamıyordu ki not tutabilelim. Ya! Not tutuyorum tutmasına da yazdığım nottan da bir şey anlayamıyorum yani. Can sıkıntısından bir süre sonra “Şampiyon Galatasaray” yazıyorum deftere, süslü süslü … Birkaç hafta böyle geçti tabi…

Sınıfta o zamanlar pek fazla insanla muhatap olmazdım. Birkaç tane arkadaşım vardı. Bunlardan biri de Güler’di. Güler okuldan çıktığımız bir akşam yanıma geldi ve eve kadar benimle yürümek istedi. Evlerimiz birbirine çok yakındı. Geçmiş gün… Muhabbetin tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum. Konuşarak güle oynaya gidiyoruz eve… Yolda bir böcek gördük. Böcek değil aslında efendim… Bildiğiniz hayvan. Hani Amerikan filmlerinde olur ya mutantlaşmış akrepler, örümcekler… Aha bu da kara fatmanın mutantlaşmışı. Anca bizim Türkler’de de kara fatma mutantlaşır zaten. Öyle böyle bir şey değil ama canavar gibi… Biz eğilmiş canavara bakarken, birden bir Toros yaklaştı. İçinden kalın çerçeveli gözlüğü olan bir amca indi. Takım elbiseli falan… Devamı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder